TARİHÇE
 

KONUM:Matematik Konum:Köy kuzey yarım kürede 29° doğu meridyeni ile, 40° kuzey paraleli  üzerinde bulunmaktadır. Orta kuşakta yer alan Türkiye�nin iklim şartları bu bölgede de hissedilmektedir. Özel Konum: Köy Bursa iline bağlı  Büyükorhan ilçesine bağlıdır. Doğusunda Argın, güneyinde Armutçuk. Kuzeyinde Çakıryenice köyü, batısında Aktaş ve Sağırlar(Altıntaş) ile çevrilidir. Köyün Hudutları:Kuzeybatıdan Haymana çakılından başlayarak , Kocatepe, Köseler altı, Kumluk Düzü, Morcu tepesi, Handık Kayası, Korkunculuk Böğedi, Teke Beleni, Çift Değirmenler, Sarımsak Deresi, Düz Tarla, Bölük Kıran, Çatır Harmanı,  Kavak Tepesi, Seydamedin Pınarı, Sakarın Damı, Arap Harmanı, ve Erikli ile çevrilidir.

 

YAYLA  TÜRKLERİ VE KÖYÜN TARİHİ
  YÖRÜKLER.
Yörük kelimesi, yürümek fiilinden türetilmiş sıfat olup �yürüyen � anlamındadır. Mevlana Celaleddin-i Rumi Divan-ı Kebir�de �yürü� yerine �yörü�  kelimesini kullanmıştır. Türk sanat müziğinde makamlardan birinin adı da �Yürük Semai�dir.
  Orta Asya�daki Altay dağlarından, Anadolu�daki Toros dağlarsına kadar yürüdükleri için  bu göçebe Türk boyuna �Yörük � denmiş olabilir.
Halk arsında dağlarda göçebe olarak koyun, keçi ve deve besleyenlere �Yörük� denmektedir.
Marmara, Ege , Batı ve Orta Akdeniz de Yörük olarak adlandırılan bu Türk boyu mensuplarına Adana,Hata, G. Antep ve Kahramanmaraş dolaylarında �Aydınlı� denilmektedir.
Kökenleri:
Yörükler ırken bir Turan kavmi olup Türkdürler Dilerlide Altay dil gruplarından Türkçe�dir. Yörükler  oğuzların bir çok kolundan birisidir. Bizler de oğuzların Karakeçili kolundan olduğumuz belirtilmektedir. 475 yılına kadar Sayan, Altay Tanrı dağları ve Ala dağlarda  Göktürklerin kurucu ve asli unsuru olarak göçebe yaşamışlar Göktürkler yıkılınca Uygurlara geçmişlerdir. Bu devlet 480 yılında Kırgızlar tarafından yıkılmıştır.

Yörükler bundan sonra Karahanlı (932-1212), Büyük Selçuklu(1040-1157) ve Harzemşahlar(11157-1231)  hakimiyetine girdiler.Moğolların bu devletlere son vermesinden sonra Büyük Selçuklularca organize edilip büyük göçler halinde Anadolu�ya göç ettiler. Bizans ordusunda paralı askerlik yapanlar 1071 Malazgirt savaşında Selçuklu ordusunun Türk olduğunu görünce Alparslan�ın tarafına geçerek  zaferin kazanılmasında rol oynamışlardır.
Yörükler 940 yılında İslam�a girmişlerdir. Sünni Müslüman Büyük Selçukluları kendilerine yakın hissettiklerinden, onların yeni ve huzurlu yurt isteklerine  olumlu bakmışlardır. Selçukluların Yörüklere esas ihdas ettiği bölge esas Ahlat Suriye Caber bölgesi Ankara Muğla Balıkesir, Aydın Söğüt bursa yöreleridir.
Anadolu Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra beyliklerde çeşitli şekillerde görevler almışlardır.Genellikle göçebe bir hayat süren Yörükler yazları yaylalarda sürülerini otlatırlar, kışları vadi, nehir, göl kenarları veya orman içlerinde geçinirlerdi. Sürülerin çoğunluğunun küçük yalpı koyun (Akkaraman) olmakla beraber, keçi, deve eşek, az sayıda inek bal arısı ve at beslerlerdi.
Yörük aileleri geniş olup dede, baba çocuk ve torunlardan oluşan obalar halinde ve yün çadırlarda yaşarlardı.Özellikle iklime uyum sağlayan karadavar kılkeçisi besledikleri ve bunlardan yaptıkları kıl çadırlarda kaldıkları görülür. Her Yörük obasının fermanla  tahsis ettiği bir yurdu (yaylak) vardı.  Nisan sonundan akim başına kadar yaylalarda geçirilir. Hayvanlardan sağladıkları süt ürünleri ile geçimini sağlarlardı.
Yörüklerin başında bir bey bulunur. Liderlik babadan oğla geçerdi. Ancak bey başına buyruk hareket edemez oymak oba meclisini toplayarak konuyu görüşür tartışır oylamayla karara varırlardı. Çok az olan okumuş kişilere itibar edilirdi. Oba beyi dahi bu kimselere değer verir, yaşlılara ve din adamlarına saygı gösterilirdi.

 

Durhasan köyünü kuran Obanın da böyle biri olduğu Hasan adında biri olduğu,  Erikli  tarafında konakladıkları, kış mevsiminin sert ve arazinin taşlık olması hayvanlarının zarar görmesi gibi nedenlerden dolayı buralardan göç ederek şimdiki yukarı mahallede bulunan AKPINAR civarına kuruldukları söylenmektedir. Burasının hem güvenli olması (düşmanlara  ve soğuk iklim şartlarına karşı) açık alanların bulunması ve Akpınar çeşmesinin bulunmasından dolayı burada kaldıklar köyün ismini de oba beyinin burada durmasından dolayı DURHASAN olarak kaldığı söylenmektedir. Köyde konuştuğum bütün ihtiyarlar ve muhtarlar köyün yaşının 600-800 yıl arasında olduğunu söylemişlerdir.Aşağıdaki Büyükorhan Belediyesinden aldığımız kaynakta da görüldüğü gibi köyün ilk bilinen nüfus sayısı (resmi kayıtlarda) 1530 yılında kayıtlarda yok iken 1898 de 340 kişi, 1927 de 345, 1940 da 439, 1955 de 606 kişi 1970 yılında 792 kişi olduğu görülmektedir. Bu da bize köye ilk gelenlerin 1600- 1700 yılları arasında geldiğini göstermektedir.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE YÖRÜKLER:
Yörüklerin hayatı içinde bulundukları tabii çevreden dolayı zordu. Medeniyetin getirdiği imkanların hemen hemen hiç birinden yararlanamıyorlardı. Bütün eşyaları çadır, kilim, keçe, yorgan, döşek,çuval, tencere, kazan, leğen vesaireden ibaretti.
Cumhuriyet döneminde Türkiye'de bazı şeyler değişirken Yörüklerde bunlardan nasibini aldılar.Bazı bölgelerde mübadeleyle Yunanistan�a giden  yunanlıların evlerine yerleştirildiler.ilk defa köylü, şehirli olmanın  , çadır yerine evde oturmanın lüksünü tattılar. Çocuklarını çoğu okula giderken  gençleri askerlikte okuma yazma öğrendiler. Türkiye'yi hatta Türkiye dışındaki dünyayı tanıdılar, şehirlerin kolaylığına rahatlığına alıştılar. Asırlardır sürdürdükleri göçebeliği terk etmiş, bambaşka bir aleme girmişlerdi.yaylanın buz gibi tatlı su pınarları, ardıç ve çam ağaçları, kekikleri renk renk çiçekleri, taze koyun sütü yoğurdu, tulum peyniri eskisi gibi güzel görünmüyor eski tatları vermiyordu.


Köyün  görünüşü
Köy kanunu 1924 ve soyadı kanunu 1934,  göçebe Yörüklerin geleneksel düzenini alt üst etti.  Hepsi mecburi olarak en yakın köyün nüfusuna geçirildiler.  Yörük o sırada yayladaydı yada kışlaktaydı ve bulunduğu ilin  nüfusuna kaydedildi. Osmanlı döneminde verilen fermanlar önemini kaybetti. Araziler en yakın köyün kullanımına, meralara, devletin hüküm ve tasarrufuna alındı.Yörüğün yıllık kazancı �otlakiye ücreti� olarak kendisinden istendi. Ekili arazilere, ormanlara zarar veriyor diye koyunlarına keçilerine el konuldu.bir çok Yörük hayvanlarını satarak şehirlere yerleşmiştir.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol